Akdemir, toplu iş sözleşmesi sürecinde sağlık ve sosyal hizmet işçilerinin taleplerinin göz ardı edildiğini belirterek, “Hepinizin bildiği garabet bir toplu sözleşme dönemini geride bıraktık. Belki de Türkiye’de ilk kez ücret artışları belirlenmeden bir sözleşme imzalandı. Rektörlük ile toplu iş sözleşmesi tarafı olan sendika arasında yapılan sözleşmede işyerindeki sorunlarımız çözülmediği gibi ücret artışları da yer almadı. O zaman da söyledik; ortada davul zurnayla kutlanacak bir sözleşme yoktu.” dedi.
Ek protokolün de beklentileri karşılamadığını ifade eden Akdemir, şunları kaydetti:
“Rektörlükle 22 Nisan’da imzalanan toplu iş sözleşmesi sonrası, Kamu Çerçeve Protokolü ile uyum için hazırlanan ek protokol tarafımıza sorulmadan hazırlandı. Biz taleplerimizi 8 Ağustos 2025 tarihinde rektörlüğe ilettik. Ancak imzalanan protokol, kopyala-yapıştır bir metin olmanın ötesine geçmedi. Bazı iş gruplarına uygulanan kayırıcı prim sistemi iş barışını zedeleyecek, çalışma motivasyonunu düşürecektir. Bu tutumu kabul etmiyoruz.”
Akdemir, “Toplu iş sözleşmesi sürecinde herhangi bir kazanım elde edemeyen sendika, iptal edilen protokollerdeki hakları da koruyamamıştır. Üstelik imzalanan ikinci protokol hâlâ kamuoyuyla paylaşılmamıştır. Şeffaflıktan uzak bir anlayışla işçilerin hakkı gizlenmektedir.” ifadelerini kullandı.
Hibya Haber Ajansı
© Copyright 2025 habereskisehir.com.tr Tüm Hakları Saklıdır.
Web sitemiz Hibya Haber Ajansı Abonesidir.