Reklam
Tarih : 2025-04-30 14:15:06

Erdoğan: Güya her işlerinde şeffaf olacaklardı ama gördük ki bantçı olup çıkmışlar

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:

"Aziz milletim, değerli milletvekili arkadaşlarım, kıymetli misafirler sizleri en kalbi duygularımla hasretle muhabbetle selamlıyorum. Grup toplantımızın burada yapacağımız istişare ve değerlendirmelerin ülkemiz, milletimiz demokrasimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Toplantımıza teşrif eden misafirlerimize hoş geldiniz diyorum.

Sizlerin vasıtasıyla çeşitli platformlar üzerinden bizleri takip eden vatandaşlarımın her birine selamlarımı, sevgilerimi gönderiyorum. Değerli arkadaşlar siyasi gündeme dair değerlendirmelerimize geçmeden önce bir iki hususun altını çizmek istiyorum.

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 105. Kuruluş Yıl Dönümü ile Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutladık. Sizlerle birlikte 23 Nisan 1920'den bu günü Türkiye'nin istiklali, istikbali ve hürriyeti için emek vermiş ter dökmüş bu yüce çatı altında millet için mücadele etmiş tüm milletvekillerini adına şükranlarımı sunuyorum.

Meclisimizin ilk başkanı Gazi Mustafa Kemal'in yanı sıra Kurtuluş savaşımızı sev ve idare eden ilk meclisteki tüm milletvekillerini bu vesileyle bir kere daha rahmetle iade ediyorum.

Aynı şekilde dün gururla idrak ettiğimiz Kut'ül Amare zaferimizin 109 yıl dönümünü tebrik ediyor, tüm şehitlerimize gazilerimize, kahraman askerlerimize Allah'tan rahmet niyaz ediyorum.

27 Nisan pazar günü ise Cumhurbaşkanlığı seçimi bahane edilerek milli iradeye yapılan hadsizliğin 18 seneyi devriyesiydi. Meclis iradesini ve hukuku hiçe sayma girişimi karşısında çok net bir duruş sergileyerek milletin emanetine ve Türk demokrasisine cesaretle sahip çıktık.

Daha sonra Görüldüğü üzere o gün Aslında tarihin akışını da değiştirdik 7 Şubat MİT Krizi Gezi Olayları 17-25 Aralık ve 15 Temmuz'un başarısız olmasının gerisinde 27 Nisan gecesi aldığımız yürekli tavır vardır.

Bundan sonra da demokrasimize vesayetin gölgesinin düşmesine izin vermeyeceğiz. Aziz kardeşlerim hep söylediğimiz gibi AK Parti milletin kurduğu, milletin büyüttüğü, girdiği her mücadeleden milletin desteğiyle galip çıkmış bir partidir. AK Parti'nin bir sahibi varsa o da milletimizin ta kendisidir.

23 yıllık iktidarımızdan aldığımız ilhamla, cesaretle geleceğe çok daha umutla, heyecanla bakıyoruz.

Şahsen lise çağlarımızdan beri içinde olduğumuz kutlu davamızı yaşatma ve yüceltme uğraşında gördüğümüz hakikat budur. Elbette şartları değerlendirmek başka şeydir suyun önünde sürüklenen bir kütük gibi şartlara teslim olmak başka şeydir.

Siyasi beleşçilik ülkemizdeki muhalefetin tarzıdır işidir, hevesidir. Bunlar ülkeleri, milletleri, şehirleri için hiçbir hayalleri, hiçbir vizyonları, hiçbir programları, projeleri olmadığı halde her seçimde iktidara gelme hevesine kapılırlar. Son örneğini 2023 seçimlerinin ardından gördüğümüz üzere sandıkta seçmenden tokadı yiyince de başlarlar millete hakaret etmeye, milleti aşağılamaya, milleti suçlamaya.

Kendilerinin içinde hiçbir şey olmayan boş çuval gibi ayakta durmalarının mümkün olmadığını görmek kabullenmek istemezler.

Şimdi değerli kardeşlerim Türk demokrasinin kalitesini düşüren temel sorunlardan biri daha önce de söylediğim gibi toksik muhalefet anlayışıdır.

Güya her işlerinde şeffaf olacaklardı ama gördük ki bantçı olup çıkmışlar.

Şahsımız, Kabine üyelerimiz ve çalışma arkadaşlarımıza hakaretleri, kullandığı seviyesiz ifadeleri CHP Genel Başkanı ve şürekasına iade ediyorum.

CHP Genel Başkanı önce bir mahalle temsilcimizin siyaset kalibresine çıksın, ondan sonra 'ne diyor?' diye kulak kabartırız.

CHP Meclis'teki sandalye sayısına göre ülkenin en büyük muhalefet partisidir. Toplumun siyaset kurumuna güveninin artırılmasından en az iktidar partisi en az bizim kadar onlar da sorumlu. Ama cevap verin başındaki zata bakıyorsunuz FETÖ'cülerin üfürükleri ve üçüncü sınıf sokak dedikodularıyla siyaset yaptığını sanıyor.

Bir de kalkmış bu perişan haliyle cumhurbaşkanlığı adaylığı peşinde koşmaya başlamış. Ondan önceki de aynı heveste kurmadık masa, çalmadık kapı, basmadık düğme, önünde eğilip bükülmedik terör örgütü bırakmamıştı. Ama sonuç ortada Cumhurbaşkanı olacaktı şaibeli bir şekilde tarih oldu

Şimdi ne kapısını çalan, ne de halini hatırını soran var. Bunun nefesi 2028'e kadar yetecek mi hep birlikte izleyip göreceğiz. Bakalım Cumhurbaşkanlığı hevesi yolunca daha kaç CHP'li siyaset girdabında telef olup gidecek.

Her ne kadar birçok cephede mücadele yürütüyor olsak da Allah'ın izniyle hepsinin üstesinden gelecek inanca güce iradeye sahibiz.

Yaklaşık 11,5 milyonluk üyesiyle sadece ülkemizin değil dünyanın en geniş tabanlı partilerinden biri olan AK Parti'yi temsil etmek, işte bu büyük yükü omuzlamaya talip olmak demektir. Böylesini önemli bir vazifenin sorumluluğunu üstlenmeyi yük olarak değil göğsümüzde gururla taşıdığımız bir şeref madalyası olarak görüyoruz.

Her birinizin de bu yüksek şuurla hareket ettiğini çok iyi biliyorum. Ben sizlere, bu kadroya sonsuz derecede inanıyor ve güveniyorum.

Büyük bir sabırla yürüttüğümüz terörsüz Türkiye projesini de dikkatle takip ettiğimiz Suriye'deki gelişmeleri de, Akdeniz'de giderek kızışan çekişmeleri de, ekonomideki hassasiyetleri de, işte böyle bir projeksiyonla yönetiyoruz

Yine deprem meselesi başta olmak üzere insanımızı ilgilendiren her hususta aynı şekilde hareket ediyoruz

Kendilerine emanet edilen ve üzerinde yetim hakkı olan kaynakları yağmalayanların adalete hesap vermesi de ülkemizde hukuk devletinin işlediğinin en somut işaretidir.

Hırsızlığın, yolsuzluğun, rüşvetin, sahtekarlığın, ahlaksızlığın partisi kimliği olmaz.

İster İstanbul'da ister başka yerde olsun ortada bir deli dumrul düzeni varsa yargıdan buna göz yummasını kimse bekleyemez.

Bu milletin hakkını hukukunu çıkarlarını savunmak hepimizin görevidir.

Deprem bölgesinde 2 yılda 201 bin konutu teslim ederek, yıl sonuna kadar da 453 bin konutu bitirmeyi planlayarak bu konudaki rüştümüzü zaten ispatladık.

Ama iş yapmak yerine sadece şov yapanlar yüzünden her depremde İstanbul için yüreğimiz ağzımıza geliyor.

Deprem riski olan başka şehirlerimizde kentsel dönüşüm çalışmalarını engelleyenler varsa onlar da aynı vebalin ortağıdır.

Ülkemiz, milletimiz, emekçilerimiz, girişimcilerimiz, evlatlarımızın aydınlık geleceği için yapmamız gereken çok işimiz var.

Türkiye genelinde toplamda 3 milyon 700 bin dönüşüm konutu ve sosyal konut inşa ettik 15 milyon vatandaşımıza yeni yuva kazandırdık sağda bir milyona yakın konutun dönüşümü halen devam ediyor. Sadece bununla kalmadık, İstanbul depreminde değeri daha iyi anlaşılan yeni yollar otoyollar ve köprülerle ulaşım altyapımızı güçlendirdik.

Bu millet bahçelerini sağ olsun başta Murat Kurum kardeşim olmak üzere süratle yoğun bir şekilde ilçe belediye başkanlarımızla kendi ilçelerinde yaptılar, yapıyorlar ve CHP'nin belediyelerinde bu tür millet bahçelerini bulamazsınız.

Dar gelirli kardeşlerimizi bir yuvaya kavuşturacak projelerle ağırlık verdik. 8 milyonun üzerinde başvuru alan 250 bin sosyal konut kampanyasına devam ediyoruz.

Son 23 yılda TOKİ vasıtasıyla 1 milyon 547 bin konut ürettik.Türkiye genelinde 3 milyon 700 bin dönüşüm konutu ve sosyal konut inşa ettik.

2012 yılından bu yana İstanbul'da 923 bin konut ve iş yerinin dönüşümü tamamlandı.

İstanbul başta olmak üzere 81 vilayetimizin hepsini depreme karşı güvenlikli ve dayanıklı hale getirmek için canla başla çalışıyoruz.

50 bin konutun tamamlanmasıyla 200 bin kişi deprem riskinden kurtarılıp güvenli barınma imkanına kavuşacak.

Depreme hazırlık ve kentsel dünüşüm çalışmalarımız sosyal konutlarla sınırlı değil. İstanbul'a 141 milyar lira tutarında dönüşüm, sosyal konut başlığında yatırım yaptık. Yeni bir kararı devreye alıyoruz. Yarısı Bizden kampanyasında destek tutarlarını artırıyoruz. Hibemizi 875 bin lira taşınma desteğini 125 bin liraya çıkarıyoruz. İstanbul'da destek miktarını 1,875 bin liraya getiriyoruz. İşyerleri için hibe desteğini 437 bin liraya, kredi desteğini de 437 bin liraya yükselitiyoruz. İşyeri dönüşümü için 1 milyona yükseliyor.

Kentsel dönüşüm konusunda kimsenin ideolojik takıntılarıyla uğraşacak vaktimiz yok. Yapı stoğumuzun yenilenmesi bizim için vazgeçilmez, ertelenemez bir meseledir. Kendileri lüks villalarda oturup rantsal dönüşüm diyerek güvenli bir yuvaya kavuşmasını engelleyenlerin şımarıklıklarına katlamayız.

Sadece binaların dönüşümüyle şehirlerin dönüşmeyeceği malumdur. Kentsel dönüşümü kentsel gelişim anlayışıyla ele almamız gerekiyor. Daha büyük acılar yaşamadan 86 milyon olarak el ele verecek, bütüncül bir planlama ile süreci yöneteceğiz. Tüm siyasi partilerin, kurum ve kuruluşlarını bu mücadeleye destek olmaya davet ediyorum.

Depremin ilk anından itibaren bakanlarımızı, bürokratlarımızı, teşkilatımızı canı gönülden tebrik ediyorum. Çevre illerden İstanbul'un yardımına ulaşan yerel yönetimleri kutluyorum."

 

  Hibya Haber Ajansı

© Copyright 2025 habereskisehir.com.tr Tüm Hakları Saklıdır.
Web sitemiz Hibya Haber Ajansı Abonesidir.